ANKEBUT GRUBU ULUSLARARASI
Bilgisayarın Çalışma Mantığı ve Sistemi
Bilgisayar nasıl çalışır ? Bilgisayar ve diğer elektronik hesaplama aygıtları ikili sayı sistemine dayalı kodlama yöntemiyle kullanılmaktadır. Matematikçi Dr. Claude Shannon matematik formüllerin bağlantı süreçlerini ikili kod ve hesaplama şekilleri olarak adlandırılmıştır.
Bilgisayarlar tamamen fizik kurallarına göre çalışan araçlardır, elektrik devrelerinin açık yada kapalı durumda olmasına göre hareket eder ve işlemlerini yaparlar. Simgesel olarak açık ve kapalı olma durumları ”1” ve ”0” rakamlarıyla belirtilir. Buna ikili tabana dayalı bilgisayarlarda denilebilir. Bu ikililerden ikisinin bir araya gelmesi temel veri birimi olan ”bit”i meydana getirir. Bu kit’lerdeki açık ve kapalı olma durumlarına göre elektrik akımı devrelerden geçmekte ya da geçmemektedir. Buna göre bilgisayar belli bir düzen ve mantık içerisinde işlemleri sonuçlandırmaktadır. Bu bilgiler ışığında bilgisayarın yalnızca ”1” ve ”0”ları okuyabildiği ve anlamlandırabildiği görülmektedir. Bilgisayarın kullanıcısı olan insanlar için ise bu devrelerin açık ve kapalı olması durumu bir anlam ifade etmekte; bunlar için anlamlı yazılar, grafikler, sesler ve görüntüler işe yarar ve kullanışlı olmaktadır. İşte ”yazılım dilleri”, bitlerden oluşan makine diline insanların anlayacağı işaretlere çeviren dönüştürücü lerdir. Bu dönüştürücüler olmaksızın bilgisayara yüklü bilgilerin hiçbir anlamı bulunmamaktadır. Bilgisayarlar nasıl çalışır konusunda sizlere açıklık getirecek her türlü sistem kodu alt satırlarda yer almaktadır.
Sonuçta bilgisayarın elektronik yapısı sıfırlarım ve pillerin elektronik bir oluşumudur. Yani çok karmaşık görünen bilgisayarlar, esas olarak elektrik devrelerinin açık ve kapalı olmasına dayalı olarak temelde klasik mantık kurallarına göre çalışmaktadır.
- Bilgileri Otomatik İşleme Tabi Tutan Sistem
5237 sayılı TCK’da bilgisayar sözcüğünün karşılığı olarak daha kapsayıcı bir biçimde ”bilişim sistemi” kavramı kullanılmaktayken 765 sayılı TCK’da bilgisayar sözcüğünün karşılığı olarak ”bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem” ifadesi kullanılmaktaydı. Benzer bir ifade olarak ”elektronik veri değerlendiriciler”ibaresi bilgisayarın ilk yaygınlaşmaya başladığı devrelerde Alman hukukçular tarafından kullanılmıştır. Bu terimin yerindeliği ve uygunluğu hakkında öğretide lehte ve aleyhte birçok görüş bulunmaktadır; söz konusu görüşler şunlardır.
Bilgileri Otomatik İşleme Tabi Tutan Sistem
Bu terimin uygun ve yerinde olduğu, yasa koyucu tarafından iyi bir seçim yapıldığı görüşünü savunanlara göre; Bilgisayarım bir geniş anlamı birde dar anlamı bulunmaktadır. Geniş anlamda bilgisayar tek başına bir makineden farklı olarak birçok bilgisayar ve diğer yardımcı araçların bütününden meydana gelen bir sistemdir. Dar anlamda bilgisayar ise bunun karşıtı olarak tek bir makinedir. Bu görüşten hareket edenler yalnızca bilgisayar teriminin kullanılmasının geniş anlamda ki bilgisayarı kapsamayacağı, Bu nedenle geniş anlamda ki bilgisayar sistemine ya da bunu oluşturan parçalardan birini karşı işlenebilecek bir suçun yaptırımsız kalacağını belirtmektedirler. Bu terimin kullanılması ile ceza kurallarının uygulama alanını geniş tutulduğunu ve suç teşkil eden eylemlerin yaptırımsız kalmayacağını savunmaktadırlar. Ayrıca bu terim de sürekli gelişen bilim ve teknoloji sayesinde bulunan yeni bilişim sistemi araçlarının da düzenleme kapsamı içerisinde değerlendirilebileceğini ifade etmektedirler.
Bilgileri Otomatik İşleme Tabi Tutan Sistem Terimini
Bu terimin eski TCK’da kullanılmasının eleştiren ve bunun uygun ve yerinde bir seçim olmadığı görüşünü savunanlara göre ise; öncelikle bu kavram bilgisayar olarak kabul edilen makineleri karşılamakta yetersiz kalmaktadır, ayrıca bu terim gereğinden fazla uzun ve karışıktır.
Bunların dışında bugün için bilgisayarın dar ve geniş anlamından hareketle ”bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem” terimini tercih edenlerin yaptıkları bu ayrımı geçersiz kılacak olan ”bilişim sistemi”terimi kullanılmaktadır. ”Bilişim sistemi” terimi ile yukarıda değinilen ve haklı olarak yapılan ayrımda ki ”geniş anlamda bilgisayar” kavramı karşılanmıştır. Bu nedenle de 5237 sayılı TCK maddesinde bu anlama gelecek farklı ve uygun bir terim olan ”bilişim sistemi” kullanılmıştır. Bilişim sisteminin, Bilişim suçlarının konusu haline gelmesi ile bir sistemin bütününe ya da parçalarından birisine karşı işlenen suçlar yaptırımsız kalmayacaktır. Bilgisayarın nasıl çalışacağını hemen hemen herkes artık herkes bilmektedir.
Bir başka eleştiri noktası da bu terimde kullanılan ”otomatik”sözcüğünün konuya olan yabancılığıdır. Bilgisayar tanımında da açıklandığı üzere bu makinalar elektronik devrelerden oluşurlar ve işlemlerini mekanik araçlarda olduğu gibi otomatik olarak değil belli bir düzen ve mantık içerisinde elektronik olarak gerçekleştirirler.
Bilgisayar Çalışma Stilleri ve Terimin Kapsamı
Yukarıda tartışma konusu olan bu terim, destekleyici ve karşıt görüşler ile birlikte değerlendirildiğinde terimi eleştiren görüşlerin yerinde olduğu görülmektedir. ”bilişim sistemi”kavramının ortaya çıkması ve 5237 sayılı TCK’da kullanılmasıyla dar anlamda ve geniş anlamda bilgisayar tartışması ve bu konudaki kaygılar ortadan kalkmıştır. Ayrıca terim içerisinde geçen otomatik sözlüğü konuyla uyuşmamaktadır. Son olarak bu terim gerçekten uzun ve karmaşıktır.
765 sayılı eski TCK açısından da, öğretide ”bilimleri otomatik işleme tabi tutan sistem” teriminin neleri kapsayıp neleri kapsamadığı, bununla sadece bilgisayarın mı kastedildiği yoksa başka sistemleri de içerip içermediği sorusu sorulmuştur. Yukarıda değinilen tartışmanın aksine terimin kapsamı konusunda tartışma yapılmayarak ve görüş birliği halinde bu terimin bilgisayarın karşılığı olarak kullanıldığı belirtilmektedir. Çünkü 765 sayılı eski TCK’ya bilişim alanında suçlar başlığını taşıyan 11. Babı rkleyen 3756 sayılı yasanın gerekçesinde ”bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem” teriminden sonra parantez içinde ”bilgisayar” denilerek bu terimin ne anlamda kullanıldığı yasa koyucu tarafından gösterilmiştir. Ankebut Group International ekibi olarak sizler için bütün kavramları araştırmaya devam edeceğiz.
Ayrıca bu terimin yalnızca bir tek bilgisayar makinesi ile sınırlı olarak değil, bir sistem dahilinde tek bir bilgisayar makinesinin yaptığı tüm işlerin hepsini ya da birkaçını yapabilen ancak bir bütün halinde bilişim sistemi oluşturan diğer araçlar içinde kullanıldığı belirtilmiştir. Bunlara örnek olarak da mağazalarda kullanılan satış işleme makineleri, bankamatik olarak bilinen ATM’ler ve veri iletimi sağlayan büyük terminaller verilmiştir. Yargıtay’ın bu görüşü destekleyen ve bu tür makineleri bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem içerisinde değerlendirerek, bu araçları kullanarak suç işleyen failleri bilişim alanında suçlar babında düzenlenen maddelerin uygulanmasını isteyen kararları bulunmaktadır.
Sonuç olarak 765 sayılı eski TCK’da kullanılan ”bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem” teriminden hem tek başına bir bilgisayar makinesinin hem de birden çok bilgisayar ve/veya diğer bilişim araçlarından meydana gelen bir bilişim sisteminin anlaşılması gerekmektedir.
Bilgisayar Nasıl Çalışır ?
Bilişim firmaları sözcüğünün kaynağı aynı kökten gelmekte olan Fransızca informatique sözcüğüdür, bu sözcük Türkçe’ye çevrilerek ”enformasyon” olarak da kullanılmıştır. Bilgisayar nasıl çalışır sorusunu basit dille yanıtlamak ne yazık ki mümkün değildir. Ancak sonradan bu yabancı kaynaklı sözlük terk edilerek Türkçe karşılığı olan bilişim sözcüğü kullanılmaya başlanmıştır. Bilgi vermek kökeninden gelen informatique sözcüğü yerine, bilgi kökeninden gelen ”bilişim” sözcüğünün kullanılması daha uygun bir seçim olmuştur.
TCK’da ”Bilişim alanı” kavramı kullanılmaktadır. Bununla hem TCK’daki bilişim suçlarının konusu oluşturulan alan, hem de baş döndürücü bir hızla gelişmekte olan teknolojinin icat edebileceği yeni sistemler anlatılmak istenmiştir. Kavramın, bir çok işlenme şekli ve çeşidi olan bilişim suçlarının hepsini kapsar nitelikte olması nedeniyle tercih edildiği belirtilmektedir.
Bilişim sözcüğünün bilgisayara göre daha kapsayıcı bir sözcük oldu ve bilgisayarı da içeren üst bir kavram olduğu belirtilmiştir. Ancak bu karşılaştırma yerinde değildir; çünkü bilişim bir bilim dalını, bilgisayar ise bir makineye tanımlanmaktadır, bu nedenle iki farklı kavramı karşılayan bu iki sözcüğün içeriklerinin karşılaştırılması mümkün değildir. Ancak bilgisayar ile bilişim sisteminin aynı şekilde karşılaştırılmasında bu açıklama yerinde ve doğru olmaktadır. Gerçekten de bilişim sistemi tek bir bilgisayardan çok daha fazla şeyi tanımlamakta ve birçok bilişim suçunun işlenme aracı olarak, bilişim suçlarının incelenmesi açısından daha elverişli bir tanım olmaktadır.
Öğretide en iyi bilişim firması sözcüğünün birçok tanımı yapılmıştır. Bu tanımlar da dikkati çeken ortak yön veri işleme, veri aktarımı ve bunların bilgisayar aracılığıyla yapılmasıdır. Bilişim sözcüğünün tanımında öğretide ortaya çıkan büyük bir tartışma yoktur. Bu nedenle ortak yönleri kapsayan şu tanım verilebilir:
Bilişim, insanların teknik, ekonomik, siyasal ve toplumsal alanlardaki iletişimde kullandığı bilginin, özellikle bilgisayar aracılığıyla düzenli ve akılcı biçimde işlenmesi, her türden düşünsel sürecin yapay olarak yeniden üretilmesi, bilginin bilgisayarlarda depolanması ve kullanıcıların erişimine açık bulundurulması bilimidir.
Bilişimin tanımının bu kadar geniş tutulması ve geniş bir bakış açısından olgulara yaklaşılması ile her bilgisayarın bir bilişim sistemi olduğu ancak herhangi bir bilişim sisteminin zorunlu olarak bir bilgisayar olmadığı kabul edilmektedir. Buradan hareketle, bugün için güçlü matematik aygıtları geliştirmeyi sağlamış olan büyük kurumsal ilerleme sayesinde, bilgisayarların çözemediği türden problemleri çözebilen bilişim sistemlerinin tasarlandığı belirtilmektedir. Yine buna örnek olarak bilgisayarın bazı işlevlerini yerine getiren ancak yukarıda açıklaması yapılan bilgisayar tanımına uymayan cep telefonları, cep bilgisayarları, kişi ya da araçları elektronik olarak tanıyan güvenlik araçları, ev aletlerinin işlemcileri ya da araç bilgisayarları verilebilir. Bu tür araçların da bilişim suçları konusu olması mümkündür ve uygulamada bunun örneklerini sıklıkla rastlanmaktadır. Nitekim Yargıtay yeni tarihli bir kararında cep telefonu kullanılarak hukuka aykırı sisteme girmek suretiyle mesaj atılması eyleminde cep telefonunun bilişim sistemi olmadığını kabul ederek beraat kararı veren yerel mahkemenin kararını doyurucu bir gerekçeyle bozmuş ve cep telefonlarının bilişim sistemi olduğunu açık bir biçimde ifade etmiştir.
”somut olayda; katılanın cep telefonundan çekilmediği halde sanığın; ‘Sen Hacer’i değil, parayı seviyorsun…, Kızım seninle görüşmez, bırak kızımın peşini, dolanma peşinde, seni uyarıyorum, Hacer’in seninle işi olmaz, bir daha bir araya gelmeniz ben hayattayken imkansız’ şeklindeki mesajı oluşturduğu ve telefonuna geldiği iddiası ile boşanma dava dosyasında delil olarak ibraz ettiğinden bahisle açılan davada, sanık suçlamayı kabul etmemiş, bilirkişi raporunda ise iletişim detaylarında suça konu mesajlaşmaya dahil kayıt bulunmadığı, ancak cep telefonlarına özel yazılımlar yüklenerek veya internet vasıtasıyla mesaj oluşturabileceği belirtilerek mesaj çekilen ve mesaj alan cep telefonlarının incelenip, iletişim kayıtları ile karşılaştırılması gerektiğinin bildirilmesi karşısında, cep telefonlarında mobil işletim sistemleri bulunduğu ve program yükleme bilmesinin mümkün olduğu gözetilerek, taraflara ait cep telefonları alınıp uzman bilirkişi tarafından incelenip, iletişim kayıtları ile karşılaştırılmak suretiyle program yükleme veya internetten gönderme şeklinde suça konu mesaj gönderilip gönderilmediğinin araştırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiren, cep telefonlarının bilişim sistemine girme ve orada kalma suçunun konusunu oluşturmayacağından bahisle, eksik incelemeye dayanarak yazılı bir şekilde hüküm kurulması.. (Bozmayı gerektirmiştir).”
Bilişim suçları gibi olayların çok geniş ve sürekli İlerleyen bir alan olması nedeniyle 5237 sayılı TCK’da da, öğretide görüş birliği ile bilgisayara karşılık geldiği belirtilen ”bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistem” yerine bu tür araçlarla işlenen suçlarıda kapsayabilmesi ve yeni teknolojik ilerlemeleri açık olması amacıyla ”bilişim sistemi” terimi kullanılmıştır. Nitekim öğretide de bilişim sisteminin bilinçli bir seçim oldu ve genişletici yorumla içinin doldurulması gerektiği ifade edilmektedir. Biz de bu görüşe katılıyoruz.
Ülkemizde Bilişim kavramı hukuk alanında ilk kez 1989 tarihli TCK ön tasarısında kullanılmıştır. Bu ön tasarının 342. maddesinin gerekçesinde bilişim alanın tanımı; ”…bilgileri depo ettikten sonra bunları otomatik işlemlere tabi tutma işlemlerinden oluşan alan…” olarak yapılmıştır. Bu tanım, TCK’ya ” bilişim alanında suçlar” başlıklı 11. babı ekleyen tarih ve 3756 sayılı yasanın gerekçesine de olduğu gibi aktarılmıştır. 1997 tarihli TCK tasarısında bilişim tanımı; ”…verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tabi tutma imkanı veren manyetik sistemler…” olarak yapılmıştır. 2000 tarihli TCK tasarısında da aynı tanımı yer almaktadır. Son olarak 2003 yılında TBMM’ye sunulan TCK tasarısında da bilişim aynı şekilde değişiklik yapılmadan tanımlanmıştır. 5237 sayılı TCK’ya ayet gerekçede ise bilişim kavramının tanımı bulunmamaktadır.